INTRODUCTION: This study aimed to evaluate the diagnostic and therapeutic challenges of posterior circulation stroke in the emergency department, identify clinical presentation patterns, laboratory findings, and factors associated with clinical outcomes.
METHODS: This single-center, retrospective observational study was conducted in collaboration with the Emergency Department and Department of Neurology at XXX hospital between 2019 and 2023. A total of 606 patients diagnosed with posterior circulation stroke were included. Clinical, laboratory, imaging, treatment data, time-to-hospital arrival, reperfusion therapies, and outcomes were analyzed.
RESULTS: The most common presenting symptoms were vertigo (38.6%), nausea/vomiting (35.5%), speech disturbance (32.2%), and altered mental status (28.9%). Only 13% of the patients received intravenous thrombolysis, and 7.8% underwent endovascular therapy. In the majority of 480 patients (77%) who could not receive treatment, late presentation (>4.5 hours) was detected. Advanced age, elevated glucose, creatinine, and BUN levels, as well as lower hemoglobin values, were found to be more frequent in the poor outcome group.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Posterior circulation strokes pose significant challenges in emergency care due to their non-specific symptoms and delayed recognition. Enhancing clinical awareness, improving triage protocols, and refining diagnostic algorithms may facilitate early identification, timely treatment, and better outcomes for this underrecognized stroke subtype.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, posterior dolaşım inmelerinin acil servis koşullarında tanı ve tedavisinde karşılaşılan zorlukları değerlendirmek, klinik sunum özelliklerini, laboratuvar bulgularını ve sonlanımlarla ilişkili faktörleri belirlemektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Hastaların başvuru semptomları arasında baş dönmesi (%38,6), bulantı-kusma (%35,5), konuşma bozukluğu (%32,2) ve bilinç değişikliği (%28,9) ön planda yer aldı. Olguların yalnızca %13’üne intravenöz tromboliz ve %7,8’ine endovasküler tedavi uygulanabildi. Tedavi alamayan 480 hastanın (%77) çoğunda geç başvuru (>4.5 saat) saptandı. İleri yaş, yüksek glukoz, kreatinin ve BUN düzeyleri ile düşük hemoglobin değerleri kötü sonlanım grubunda daha fazla olduğu görüldü.
BULGULAR: Hastaların başvuru semptomları arasında baş dönmesi (%38,6), bulantı-kusma (%35,5), konuşma bozukluğu (%32,2) ve bilinç değişikliği (%28,9) ön planda yer aldı. Olguların yalnızca %13’üne intravenöz tromboliz ve %7,8’ine endovasküler tedavi uygulanabildi. Tedavi alamayan hastaların çoğunda geç başvuru (>4.5 saat) saptandı. Kötü klinik sonlanımla anlamlı ilişkili faktörler arasında ileri yaş, yüksek glukoz, kreatinin ve BUN düzeyleri ile düşük hemoglobin değerleri yer aldı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Posterior dolaşım inmeleri, özgül olmayan semptomlarla seyretmesi ve tanı koymadaki gecikmeler nedeniyle acil servislerde yönetimi güç inme alt grubudur. Bu hasta grubunun erken tanınmasını kolaylaştıracak klinik farkındalık, triyaj sistemleri ve tanısal algoritmaların geliştirilmesi, tedaviye erişimi ve prognozu iyileştirebilir.